BÜYÜK UMUTLAR'A PSİKANALİZLE BAKMAK
YET-MEYE,YETİŞ-MEYE VAR-OLMAYA ÇALIŞMAK*
Engin LAÇİN**
ERGENLİK
TANIMLARI ERGENİN VE ERGENLİĞİN ÖZELLİKLERİ
Ergenlik, ani
ve hızlı fizyolojik değişimlerle başlayan, sabit bir benlik ve dürtü
organizasyonuna ulaşmak adına geçmiş deneyimlerin yeniden çalışılmasını ve yeni
ruhsal yapılanmalara gidilmesini gerektiren bir olgunlaşma sürecidir (Blos,
1967). Bu süreçte çocuksu bedenini kaybeden ergen, yeni bedenini
anlamlandırmak, ona alışmak zorundadır (Parman, 2000). Daha da önemlisi
ergenlikte ödipal nesnelerin,çocuksu anne-baba imagolarının kaybı söz konusudur
ve ergen, ebeveynlerine olan ödipal yatırımın ve bağlılığın yasını tutmalı;
onlarla yeni bir ilişki geliştirmelidir(Chabert, 2004).
Winnicott’a göre ‘‘ergenlerin gelişim sürecinde,kızlar
ve erkekler zorlukla ve kararsızlıkla çocukluktan ve bağımlılıktan çıkarlar ve
el yordamıyla yetişkinlik halini ararlar.Büyümek sadece kalıtımsal bir eğilim
değildir,aynı zamanda oldukça karmaşık çevresel faktörlerle birlikte örünen bir
süreçtir de.Bu dönemde aile hala ergenle birlikte ise büyük oranda fayda
sağlar’’.Winnicottkuramına göre ergenlik aşağıda tekrar ele alınacaktır,Lacan
ve lauru için ek bir paragraf oluşturulacaktır.
Ergenlik,
kişinin ne bir çocuk ne bir yetişkin olduğu,henüz kendi toplumsal
sorumluluklarına sahip olmadığı,ama rolleri keşfedebileceği,sınayabileceği,deneyebileceği
bir ara evre olarak kabul edilebilir.Şu halde,toplumun bir yol,bir kişilik,bir
kimlik,bir meslek vb. seçebilmesi için gence sağladığı bir mola verme
zamanı,bir süre söz konusu olabilir.Ama zihinsel büyümenin patlamasından başlayarak,cinsel
olgunlaşma ve cinsel kimlikten geçerek toplumsal kişiliğe varıncaya
kadar,ergenlerin karşılaştıkları gelişim görevlerinin sayısı dikkate
alındığında ara evre kavramı,yerini ‘‘kargaşa dönemi’’kolayca
bırakabilir(Cloutıer).
Çocukluktan
yetişkinliğe geçiş donemi olan ergenlik,fiziksel, bilişsel ve psikososyal
değişikliklerle belirlenmektedir.Bu donemin önemli gelişimsel görevi, kimlik
duygusunun oluşmasıdır. Kimlik duygusunun, toplumsal,mesleki ve cinsel kimlik
öğeleri bulunmaktadır. Cinsel kimliğin oluşmasında, kişinin biyolojik
özellikleri,cinsel yönelim ve davranışları, aile tutumu, toplumsal ve kültürel
değerler etkilidir. Cinsellik, genellikle cinsel yönelim ve davranışlar olarak
anlaşılmasına rağmen, sağlıklı cinsellik, bu sayılan etkenler ile kendilik
kavramının bütünleşmesidir.
Blos’un
sınıflandırmasına göre (1967) .Asıl ergenlik döneminde iki belirgin tema
vardır: Bunlardan ilki ödipal çatışmanın yeniden canlanması ve ödipal dönemde
öğrenilmiş olan ensest yasağı gereği ilk sevgi nesnelerinden vazgeçme
durumudur. İkincisi ise nesneden vazgeçişin ardından yeni nesne bulma sürecini
içerir ve böylece yetişkin dürtü organizasyonuna geçiş başlar.Bu döneme hâkim
olan iki genel duygulanım ise “yas” ve “âşık olmak” tır.Didier Lauru (2011),
ergenlik bir gün sonlanır mı diye sorarak, ergenliğin sonlanabilmesi için iki
koşuldan söz eder. Bunların birincisi ebeveynlerle kurulmuş olan yoğun çocuksu
özdeşimlerin devrilişi, ikincisi ise uzun soluklu bir aşk ilişkisinin ardından
yas tutabilme becerisinin edinilmesidir. Ödipal ebeveynlerinden vazgeçen ergen,
bu bağlamda bir kayba maruz kalır ve yas sürecindeki içsel bir boşluk ve keder
gibi duyguları deneyimler. Âşık olma duygusunda ise libido, yeni nesnelere
yönelir. Bu durumda bir bütünlük hissi ve kendinden feragat etme söz
konusudur.Heteroseksüel nesne aşkı, önceki evrelerde ön planda olan biseksüel
pozisyona son verir ve ödipal sevginin yerine geçen bir temsil gibidir. İlk
heteroseksüel nesne seçiminde, yaşanan ilk aşklarda seçilen kişinin fiziksel
veya ruhsal bakımdan karşı cins ebeveyne benzediği veya tam tersi özelliklere
sahip olduğu görülmektedir.Blos (1967), bu dönemde entelektüalizasyon,
çilecilik gibi savunma mekanizmalarının kullanıldığını; felsefi, politik,
sosyal problemlerle ilgide ve kendini keşfetme eğiliminde artış görüldüğünü
vurgulamaktadır. Tüm bunlar, fiziksel olgunlukla birlikte cinselliğin mümkün
hale gelmesi nedeniyle görülen; çocuğun idealize ettiği ebeveynlerine olan
aşkını yüceltme yollarıdır. Yatırımın, ebeveynlerin benlikteki nesne temsillerinden
geri çekilmesinin ardından, bu enerjinin kişinin kendine dönmesi ile bu dönemde
narsisizmde artış görülebilir. Libidinal yatırımın ergenin kendisinden yeni
nesnelere
yönelmesiyle libidinal ekonomi
değişir, hazzı artık kendinde değil, nesnede arayacaktır. Blos (1967), bu
dönemde kız ergenlerde fallik unsurun fazlaca değerli bulunmasına bağlı olarak
biseksüel pozisyonda direnme görüldüğünü ve bu unsurun en kısa sürede
heteroseksüel sevgi nesnesine yönelmesi gerektiğini belirtmektedir.
Coleman(1980)
ergenliğe ilişkin psikanalitik görüşü dört noktada özetlemektedir: ‘‘Birinci
olarak,ergenli,esas olarak,içgüdülerin erinlikte su yüzüne çıkmasından
doğan,kişilikte belli bir yaralanabilme özelliğinin bulunduğu bir dönem olarak
görülmektedir.İkinci olarak,iç çatışmalara ve gerilimlere karşı koyabilmekte
yetersiz olan psikolojik savunmalar nedeniyle uyumsuz davranışların çıkma
olasılığı vurgulanmaktadır.Bu davranışların örnekleri mizaçta aşırı
dalgalanmalarda,kişiler arası ilişkilerin dayanıksızlığında,depresyonda ve
uzlaşmazlıkta bulunmaktadır.Üçüncü olarak bağların çözülmesi süreci ergenlikte
özel bir önem kazanmaktadır,çünkü bu süreç aile dışında olgun duygusal ve
cinsel ilişkilerin kurulması için zorunlu sayılmaktadır.Son olarak
Coleman,psikanalitik kuram tarafından ergenliğe bağlanan dördüncü önemli öğe
olarak kimlik oluşumunu belirtmektedir.Yazar bu kuramsal akımın
katkısının,sanki bir hastane yada klinik ortamda oluşturulmuş bir ergenlik
deneyiminden çıkıyormuş gibi,ergenlikteki güçlük kavramını fazlaca abarttığını
düşünmektedir.’’
Ergenlik en
temel psikopatolojilerin,ruhsal hastalıkların ve sıkıntıların patlak verdiği
bir dönemdir.Ödipal çatışmaların tekrarlandığı bir dönemdir.Yetişkin cinselliği
artık mümkündür.Hem çocuk hem de yetişkindir yani aradadır.Çocuksu bedenle
yetişkin bedenin çocuklukla yetişkin sorumluluklarının küçük olmakla büyük
olmanın arasında,ermekle ermemek arasındadır.Mahremiyete duyulan ihtiyaç bu
dönemde artar.En temel duygulardan biri utançtır.Fiziksel olarak yaşanan değişim
her şeyin önündedir.Ergenliğin en önemli özelliği arkadaşlık kurabilmek ve aşık
olabilmektir.Ergen kendi yasağını bulmak zorunda bu dönemde.Ergenliğin yolunda
gittiğinin göstergelerinden bir tanesi çatışmadır ergen çatışmaya girmiyorsa
yolunda gitmeyen bir şeyler vardır.
Ergenlikte
ruhsal sorunsallara örnek verirsek şöyle bir sıralamada
bulunabiliriz.Çatışma(çatışmanın dozu düzeyi önemlidir,riski belirleyecek olan
şey olabilir),içe kapanma(belirleyici olan gene doz yani içe kapanma eğer
sosyal hayatın içinde yer almasını engelleyecek düzeydeyse,evet bir risk),evden
kaçma,madde kullanımı,intihar girişimi,saldırganlık/öfke patlamaları,arkan
sorunları(ebeveynle olan çatışmadan daha önemli olabiliyor),cinsellik,riskli
davranışlar,aşırı spor,çete ve çetecilik.
WİNNİCOTT’UN KURAMINDA
ERGENLİK
‘‘Ergenlik kasvet içinde çabalamak ve ergenin
olgunlaşmamışlığı’’
Winnicott’un ergenlik üzerine iki
metin var:Ergenlik kasvet içinde çabalamak ve ergenin
olgunlaşmamışlığı.Winnicott Doldrum diye bir terimden bahseder ergenler
için.Doldrum bir denizcilik terimidir,yoğun sisin içinde ve rüzgarın yokluğunda
beklemenin zorunlu olduğu durumları tanımlar.Ergenler ekvator yakınlarındaki
rüzgarın çok az ya da hiç olmadığı bölgelerde denizciler gibi önlerini görmeden
uzun süre beklemek zorunda hissederler kendilerini.Bu İngilizce sözcüğe
kasvet,hüzün sıkıntı gibi Türkçe karşılıklar bulunabilir ve bunların tümü
ergenliği tanımlamak için uygundur.Winnicott ergen anlaşılmak istemez der eğer
yetişkinler bir şeyler biliyorlarsa bunu kendilerine saklamalılardır.Ergenlik
bir arayış ve buluş devridir,ergenliğin tek ilacı zamanın geçmesidir.Dönüşüm
süreci basamak basamak ilerleyecek ve erişkin bir birey yavaş yavaş ortaya
çıkacaktır.Winnicott ergenlik sürecinde de çevrenin çok önemli olduğunu,çevrenin
yetersizliğinin çocukluk döneminde olduğu gibi ergenlikte de zorluklara yol
açabileceğinin altını çizer.Ergen temelde yalnızdır der winnicott ve bu küçük
çocukluk evresindeki yalnızlığa benzer.Winnicott bu yazısında ergenlere
ergenlere yaklaşımını da tartışır.Ona göre ergenlerin ergenliklerini yaşamaları
bir sağlık göstergesidir ve toplumdaki üç gelişme ergenliğin iklimini
değiştirmiştir.Bunlar cinsel yolla bulaşan hastalıkların azalması veya tedavi
edilebilir olmaları,doğum kontrol yöntemlerinin ortaya çıkmış olması ve nihayet
atom bombası.Ergen kendisine sunulan anne baba imgesiyle özdeşleşme,erken bir
cinsel olgunlaşma veya sportif ve zihinsel etkinliklere yönelme olanaklarını
reddeder ve kasvetin egemen olduğu yaşam alanını yeğler.
Winnicott ‘‘Ne
olacaklarını bilmiyorlar,nerede olduklarını bilmiyorlar ve bekliyorlar.Çünkü
her şey askıda ve kendilerini gerçek hissetmiyorlar.Bu yüzden çok gerçek şeyler
bile yapabilirler.Bunlar bize fazla gerçek gelebilir,çünkü toplum bunlardan
etkilenir’’der.
Winnicott’a göre ergenin
gereksinimleri şunlardır:
-Yalancı sahte çözümlerin reddi.
-Kendini gerçek hissetmek ya da
hiçbir şey hissetmemeyi kabul etmek.
-Bağımlılığın doyurulduğu bir
durumda başkaldırıda bulunmak.
-Toplumu sürekli kışkırtmak ve
toplumun ona karşı çatışmasının ortaya çıkmasını ve kendisine verilecek yanıtın
düşmanca olmasını sağlamak.
Ergenin gereksinimleri ilerleyen
sayfalarda kitap incelemesi başlığı altında tekrar ele alınacaktır.
Winnicott’un
erişkinlere tavsiyesi ergenlik krizine bir çare aramak ve ya bulmak yerine onun
karşısında durmak ve yüzleşmek olmalıdır.Erişkinlere erkten el çekmemelerini
önerir çünkü o zaman ergenler erkenden erişkin olurlar ki bu da yalancı sahte
bir erişkinlik olacaktır.
Winnicott
ergenlikte,benliğin yeni düzenlenmesi olan ‘‘kendiliğin’’ alt benliğin yeni
uyanışına nasıl yanıt vereceğini sorgular.Bireyin özgün kişilik şemasıyla
erinliğin değişimleri nasıl bütünleşecektir?Burada sorun yeni ortaya çıkan
yıkım ve hatta ölüm gücünün nasıl özümseneceğidir.Benliğin yeniden düzenlenmesi
eski bir öyküdür,daha önce yeni doğan çocukluk döneminde
gerçekleştirilmiştir.Winnicott bu yüzden ergenlerin bu yeni döneme hazır
şamalarla geldiğini düşünür.Ama unutmamak gerekir ki ergenlik sürecinin büyük
bir bölümü bilinçdışıdır ve ergenin hissetmediği için bilemediği önemli bir
bölümün etkisi altındadır.Diğer bir deyişle bu bütünleşme ve özümseme uğraşları
temelinde bilinçdışı süreçlerdir.Buda ergenin tüm bu düzenlemeleri kontrol
edebilmesini olanaksız kılar ki kontrol yitiminin ergenleri en çok
ürküten,çünkü bağımlılığı anımsatacaktır,olgulardan biri olduğunu da unutmamak
gerekir.Winnicott’un kuramında ergenlerle ilgili 3 önemli şey
vardır.a)Gerçeklik,b)Kendilik,c)Bağımlılık
LACAN VE LAURU’YA GÖRE ERGENLİK
Bizim için beklide ergenlikte en
problem yaratan alanlardan bir tanesi özdeşim nesnelerinin değişmemesi ya da
yeni özdeşim nesnelerinin kurulmaması,bulunmaması.Yeni nesnelere yatırım
yapılmaması.Özdeşimlerin hala çocukluk özdeşimleri ile sürdürülmesi.Özdeşim
öznenin çevresindeki bir kimseden bir özellik alarak kendini yapılandırmasını
sağlayan düzenektir.Yani özdeşim öyle durduk yerde olmuyor.Bir nesne olmalı bir
referans noktamız olmalı.Yani özdeşimin olması için çevreden bir kimseden bir
özellik alarak kendini yapılandırması gerekir.Bu özellik çoğunlukla ötekinde
değer verilen ve ya tahammül edilemeyen bir özellik olabilir.
Lacan benlikle
ilgili şöyle tarif yapıyor,diyor ki ‘‘Benlik art arda eklenen soğan kabuklarına
benzer.Fakat ergenlik döneminde yeniden düzenlemek gerekir.’’Ergen artık anne
baba imgelerini eksik buluyor onların dışında birtakım nesneler bularak yeni
özdeşimler kuruyor.Böylece özdeşimler yer değiştirir.Lacan burada şöyle bir
ifade kullanıyor çocukluğun o tüm güçlü anne baba imgesinin
yıkılması,farklılaşması,o imgesel anne-babanın oldukça gerçek anne-babaya
dönüşmesi ergenlikte olur.Yani çocukken o hayran olunan adamla kadın ergenlikle
birlikte gerçek anne babaya dönüşür.O kadar da hayranlık uyandıran nesneler
olmaktan çıkar çocuk için.Yeni özdeşimlerim olabilmesi için çıkmalıdır da.
Lauru şöyle der
‘‘Ergen ergenlik döneminde başka yollarla kopardığı toplumsal bağları muhafaza
etmesini sağlayan bir yasa çerçevesinin arayışında yolunu kaybeder.Bir haz
arayışında olan ergen,her türlü sınır aşımıyla gerçek babayı bulmak için
kendini tüketme riski ile karşı karşıyadır.Anne-baba imgelerinin uygun
içselleştirilmeleri ve özdeşimlerin ayarı başarılmazsa gerçeklikte özerkleşmek
olanaksızdır.’’
ERGENLİĞİN ÜÇ TEMEL SORUNU:‘‘AYRILIK,CİNSELLİK,KİMLİK’’
Ergenlik bunları organize etme
dönemidir.Ergenlik sürekli bu meseleler etrafında döner ve üçü de birbirine
bağlıdır.Cinsellik kimlikten bağımsız değil,kimlik de ayrılıktan bağımsız
değil.Çünkü cinselleşmiş bedenin etkisi ile birlikte ebeveyninden ayrı bir
kimlik oluşturur.Cinselleşen,değişen beden hepsini tetikler ve kimlik oluşturma
çabası başlar.Ben kimim,kimin çocuğuyum ilerde ne olacağım gibi sorulara deneme
yanılma yoluyla cevaplar bulmaya çalışılır.Ebeveynin buradaki görevi o denemeleri
tölare etmek,buna izin vermektir böylece ergenlik daha rahat geçmiş olur.Ama
ebeveyn buna tahammül etmeyip tölare göstermiyorsa ergenlik daha zorlu
geçecektir.Ergenlik tamamlandığında kişinin üstbenliğinin yeterince gelişmiş
olması gerekmektedir.Ben bunu yapmam demesi beklenir,annem kızar o yüzden ben
bunu yapamam demesini değil.Kendi üst benliği yetersizse hala ebeveyn
üstbenliğine ihtiyaç duyar.Dolayısıyla ergenliğin meselesi kendi üst benliğini
kurarak ebeveynden bağımsızlaşmaktır.Kendi değer sistemlerini,kabullerini,yasaklarını
oluşturması demek.Tabi ki bunlar ebeveyninden bağımsız olmak zorunda
değildir.Ama kendi adına içselleşmiş bir yapıya sahip olması gerekir.
ERGENLİKTEN
ÇIKIŞI NE SAĞLAR
Winnicott ‘‘Ergenlik
ne zaman sonlanır?’’
Winnicott ruhsal olgunlaşmamışlıkta
bahsediyor.Ergenlik bir olgunlaşmamışlık dönemidir ve ergenliğin işlevi
olgunluğun sağlanmasıdır.Yani ruhsal olgunluk ergenliğin bitimini sağlayan
şeydir.Özdeşimlerin devrilmesi:Çocuksu özdeşimlerin devrilip yetişkinliğe özgü
yeni özdeşimler kurulmalı.(Bunu ebeveynle çatışmaya girerek yapacak)Aşk
acısı:Gerçek bir aşk acısının çekilip yasının tutulması ve tamamlanması
ergenlikten çıkışı sağlıyor.(Platonik şeylerden değil karşılık bulan gerçek bir
aşk ilişkisi)Aşık olarak ebeveyn dışı birine yatırım yapmış olur,böylece ödipal
çatışma çözülür.Anne babanın ikamesiyle değil kendine ait bir aşk yaşantısının
olması gerekir.yoksa ödipal çatışma devam edebilir.Bu ilişkinin ayrılıkla
sonuçlanıp yasının tutulması gerekiyor.Ergenliğin yas tutabilme kapasitesine
katkısı vardır.İş ve eş seçimi:Bir kişinin hayatının doğru,iyi gittiğinin
göstergesi,mutluluğun yolu iş ve eş seçiminin sağlanmasıdır.Ergenlik için
kariyer meslek seçimi önemlidir.Anne babanın değişemeyeceğinin kabulü:Gerçek
ergenler bunu kabul etmez.Anne babasının olduğu halinden memnun
değildir,değiştirmeye çalışırlar.Bundan ne zaman vazgeçer ergen o zaman
ergenlik sonlanır.
ANALİZ EDLECEK KİTABIN KISA BİR ÖZETİ VE KİTABIN
ANALİZİ
Bu çalışmada Charles Dickens’in
büyük umutlar adlı kitabı analiz edilecektir.Kitabın baş karakteri Pip kendini
şöyle tanımlıyor ‘‘Adım Philip,babamın adı Pirripti olduğu için küçükken bu iki
adı bir araya getirip söyleyemezdim.Bunun için soranlara sadece Pip demekle
yetiniyorum’’.Pip babasıyla annesini hatırlamıyor ebeveynlerini
kaybetmiş,ablası ile eniştesi tarafından büyütülmüş.Kendini tanımlarken bakım
veren nesne olarak sürekli ablası ve eniştesini gösteriyor.Pip eniştesi Joe’nin
yanında çalışıyor ve çocukluk yıllarında eniştesinden hayranlıkla bahsediyor.Çocukluk
yıllarındaki idolunun Joe olduğunu görüyoruz.‘‘Joe’nun o masmavi gözlerinin
şaşkın bakışlarını görünce içim burkuldu.Ama tek düşüncem oydu,diğerleri
değil.Yalnız Joe’ya karşı bir suç işlemiş olduğumu düşünüyordum.’’Bu ifadelerde
Joe’yu incitmek istemeyen bir çocuğun ifadelerini görüyoruz yani Pip çocukken
kendisine idol olarak seçtiği Joe’yu üzmek istememektedir.Kasabada bayan
Havisham yaşamaktadır.Bayan Havisham bir gün Pip’i oyun oynaması için evine
çağırır.Pip’in hayatı bundan sonra başka bir seyre dönüşür.Bayan Havisham uzun
zamandır kimseyle görüşmez ve hiç dışarı çıkmamıştır.Bayan Havishamın yanında
onun evlatlığı olan Estella bulunmaktadır.Özellikle Estella’nın Pip’in
yaşamında ve var oluşunda önemli bir yeri olacaktır.Pip bayan Havisham’ın evine
gidip Estella ile tanıştıktan sonra Estella Fransaya gider ve uzun yıllar
dönmez.Bunun üzerine Pip Joe’nin yanında çırak olarak çalışmaya başlar.Bu süre
içinde bayan Havishamın yanına fazla uğramaz.
Bir gün avukat
Jaggers Pip’e birinin arka çıktığını ve Pip gerekli erişkinliğe geldikten sonra
bu zatın bütün mirasını Pip’e bırakacağının haber verir bunu için Joe ve Pip’in
ablasına 25 altın verirler,bu sahne yani Pip’in gidişi ablayı pek sevindirmez
artık ergen olan Pip’in ebeveynleri ile çatışmasını onun ağzından
duyalım‘‘Ablamın aksiliği yüzünden evimiz gözümde hiçbir zaman rahat ve sevimli
bir yer olmadı.Kendi evimden utanıyordum.Ama Joe’nin varlığı evi gözümde kutsal
bir yuva yapmıştı.’’Yukarda ki alıntıya baktığımızda Pip ebeveynlerinden kadın
olanıyla hiç geçinememiştir.Ama özdeşim kurduğu Joe ile hala özdeşim bağları
devam etmektedir.Pip tipik bir ergen özelliği göstermektedir.Ergenlikten
çıkması için bu çocuksu özdeşimlerinin yıkılıp yeni özdeşimlerin kurulması
gerekmektedir.Lacan’a göre benlik art arda eklenen soğan kabuklarına benzer ve
ergenin ergenlik döneminde bunu yeniden kurması gerekir.Pip varoluşunu
gerçekleştirmek için bunun üstesinden gelmelidir.Yukarda ki alıntıya
baktığımızda Pip ebeveynleri ile çatışma yaşamaktadır bu surunun üstesinden
gelmek için ebeveynlerinin değişmeyeceğini kabul etmek zorunda kalacaktır.Pip
eğitim almak için Londra ya gider ve harcamalarını bay Jaggers’in kontrolünde
yapar.Londra da Pip’i Herbet Pocket adında bir ergen karşılar.Herbet ile Pip
daha önce bayan Havishamın evinde küçükken karşılaşmışlardır.Aynı zamanda
Herbert bayan havishamın akrabasıdır.Böylelikle Pip Estella’nın döndüğünü
Herbert’ten öğrenir.Sonra Pip ve Herbert birbirlerini tanımaya başlarlar
birbirlerine hayallerinden bahsederler.Herbert şöyle der Pip’e ‘‘Gemi
sigortacılığı işi yapıyorum dedi.Ama bütün ömrümü gemileri yalnız
sigortalatmakla geçirecek değilim.Ticarete atılmayı düşünüyorum.Birkaç bin
tonik bir gemiyle hint adalarından mal getirmeyi düşünüyorum.İpek ticareti
yapmak istiyorum,baharat,boyalar,kabuklu ağaçlar falan’’Burada Herbet’in
kendini gerçek hissetmek istediği göze çarpmaktadır,kendi düşlemlerinde
sınırlarını zorlamaktadır.Pip bay Jaggers’in yanına gider ve bay Jaggers
yanında eğitim alacağı kişinin Herbert’in babası olduğunu söyler.Pip Bay
Jaggers’in yanında Wemmick diye kendi yaşlarından bir gençle tanışır iyi
anlaşırlar ve Wemmick Pip’i bir gün kendi evine çağırır.Pip’e kendi evini
gezdirir bahçesini gösterir.Ve Pip’e şöyle der kitapta ‘‘Pazar günleri bayrak
çekerim.Sonra köprüye bakın.Hendeği geçtikten sonra kaldırırım bu
köprüyü,dünyayla ilişiğimi kesmiş olurum’’Burada Winnicott’un dediği gibi
ergenler yalnızlığı yeğlerler der ve devam eder Ergen temelde yalnızdır der
winnicott ve bu küçük çocukluk evresindeki yalnızlığa benzer.
‘‘Joe’nun
kıyafeti,Londra giyimine alışmış gözlerime tuhaf görünüyordu:Gömlek yakası ile
ceket yakası çok yüksekti.İyi giyimli olmak için kendi kendini boğmayı niçin
gerekli bulmuştu?’’Pip Londra da iken Joe onu ziyarete gider ve Pip Joe
hakkındaki görüşlerini böyle ifade eder.Yukarıda Pip’in ifadelerine
baktığımızda ergen olan Pip Joe’yu hala ebeveyni olarak görüyor ve ebeveynini
eleştirmektedir.Burada Pip ebeveyninin değişmesini istemektedir.Yukarıdaki
metinlerde Winnicott’un dediği gibi ergen sürekli ebeveynlerini eleştirir ve
onların değişmesini ister ama sonda olması gereken ebeveynlerinin
değişmeyeceğinin kabulüdür ergen bunu kabul ettikten sonra yavaş yavaş erinliğe
ulaşır.Pip Estella’ya bayan Havishamın evinde ilk karşılaştıklarından beri
aşıktır ama ilk başlarda Estella Pip’e aldırış etmez hatta gider başka
birisiyle evlenir.Bir gün Pip bayan havishamın evine gider ve Estella
oradadır.Pip kitapta bu durumu şöyle ifade eder ‘‘Estella’nın gözleri ile bana
baktı.Evet,Estella’ydı bu.Ama o kadar değişmiş,öyle güzelleşmiş öyle
kadınlaşmış ki,onun karşısında yine çocuklaşmış gibi oldum.Ona baktıkça eskiye
dönüyor,o kaba bayağı işçi çocuğu olup çıkıyordum sanki.Ah ona baktıkça içimde
beliren yetersizlik duygusu(ona baktıkça güya onun benden uzaklaşması,erişilmez
yetişilmez olup çıkması!)beni kahrediyordu.’’Pip bir aşka acısı yaşamaktadır bu
durumun üstesinden nasıl gelecek ergen olan Pip için en sağlam yol bu aşkın
yasını tutmak.Bu durum için winnicott şöyle der ‘‘Gerçek bir aşk acısının çekilip
yasının tutulması ve tamamlanması ergenlikten çıkışı sağlıyor.(Platonik
şeylerden değil karşılık bulan gerçek bir aşk ilişkisi)Aşık olarak ebeveyn dışı
birine yatırım yapmış olur,böylece ödipal çatışma çözülür.Anne babanın
ikamesiyle değil kendine ait bir aşk yaşantısının olması gerekir.yoksa ödipal
çatışma devam edebilir.Bu ilişkinin ayrılıkla sonuçlanıp yasının tutulması
gerekiyor.Ergenliğin yas tutabilme kapasitesine katkısı vardır.’’Pip Londra da
Herbert ile kulüplere takılmaya başlar.Ve kulüpte tanıştığı bazı kimseler ile
anlaşamaz.Pip kitapta orada tanıdığı bir yaşıtı için şu ifadelerde bulunur
‘‘Kaldı ki,onu bir kaşık suda boğmaktan ya da ciğerini sökmekten başka ne
yapsam az gelirdi.’’Pip’in bu ifadeleri bize winnicott’un şu ifadelerini teyit ettirir
niteliktedir.Winnicott şöyle der ‘‘çocukta ölüm düşlemi varsa ergende öldürme
düşlemi vardır.’’Pip artık Estella’ya ulaşamayacağını bilir aşkı için yas tutar
bunu aşağıdaki ifadelerde görüyoruz ‘‘Ona hiçbir zaman inanamıyordum,ne
zaman,nasıl değişeceğini hiçbir zaman kestiremiyordum.Her şeye rağmen deliler
gibi seviyordum onu.Bin kere söylemeye ne gerek!Hep böyle olmuştu,hep böyle
olup gidecekti.’’
Bu süre zarfında
Pip ablasını kaybeder.Ve Estella başka biriyle evlenir bu Pip için gerçek bir
yıkım olur.Pip Londra ya döner bir akşam hiç tanımadığı bir adam Pip’in evine
gelir ve Pip’e benim oğlum diye hitap etmeye başlar.Ve kendini tanıtır Pip’e
Londra da bu hayatı yaşamasını kendisinin sağladığını söyler.Pip buna inanamaz
gider ve bay Jaggers’e bunların doğru olup olmadığını sorar çünkü Pip’e
erişkinliğe gelene kadar bay Jaggers vekillik edecekti ve hesaplarını bay
Jaggers kontrol edcekti.Bu konu hakkında tek malumat sahibi kişi bay Jaggers
dir.Bay Jaggers bunların doğru olduğunu söyler.Esrarengiz adam provis adında
biridir.Yıllar önce kürek mahkumu iken Pip’İn yaşadığı kasabada gemiden kaçar
ve mezarlıkta Pip ile görüşür ve Pip’ten kendisine yiyecek getirmesini söyler
Pip korktuğu halde kendisine bu yardımlarda bulunur ve Provis tekrar yakalanır
Pip’e olan borcunu unutmaz ve bir gün özgür kalırsam sahip olduğum bütün mal
varlığımı bu çocuğa vereceğim der.O dönemde bay Jaggers Povisin avukatlığını
yapar ve Provis yeni dünyaya sürgün gönderilir ve dönen sürgündeki kişiler
asılır.Provis sürgüne gönderilmiştir ve başı derttedir.Bu arada Provis yeni
dünyada zengin olur ve kazandığı parayı bay Jaggerse gönderir Jaggers de Pip’e
gelen parayı verir.Bayan Havisham konağında çıkan yangın nedeniyle ağır
yaralanır.Bu süre zarfında Pip Estella’nın anne ve babasının kim olduğunu
bulur,Pip bu bilgilere biraz tesadüf eseri ulaşır.Estella’nın annesi Jagger’sin
yanında çalışan bir kadındır,babası ise Pip’e bu yaşamı veren Provis dir.Ama
annede Proviste bu gerçeğin farkında değillerdir.Çünkü yolları yıllar önce
ayrılmıştır ve bir daha birbirlerini görmemişlerdir.Bu süre zarfında Provis’in
geldiğini duyan düşmanları Provisi öldürmek için harekete geçmişlerdir.Pip
Provisi ülke dışına çıkarmaya çalışmaktadır.
Bütün bu
çabalamalar içinde Pip kendi kararlarını kendisi vermekte ve duruma uymayan
kararları kendisi değiştirmekte.Buda bize Pip’in kendi üst benliğini kurmayı
başardığını göstermektedir.Çünkü Pip karar alırken ebeveynim ne der yada kızar
mı?Yada ebeveynim bunu istediği için yapıyorum gibi kaygılar gütmemektedir.Pip
bu süreçte 22 yaşındadır bu yaş aralığı Winnicott’un bahsettiği ruhsal
olgunlaşma yaşına yakındır.Yani Pip için ruhsal aygıt gelişmek üzeredir.Pip
kendi kararlarını vererek üst benliğini oluşturmaktadır,bu durum ruhsal aygıtın
gelişmesini sağlar.Ve Pip’in ergenlikten çıkmasını çatışmalarını çözerek
çıkmasını sağlar.Ve bu durum Pip’e kendi kimliğini inşa olanağı sağlar.
Provis’in Londra
da bulunması sorun olmaya başlamıştır.Pip ve arkadaşı Helbert Provis’i ülke
dışına çıkartmaya karar verirler Hamburg’a götürmeye çalışırlar.Yolda Provis’i
yakalamaya çalışırlar ve Provis yaralı olarak yakalanır,hem de ağır yara
almıştır.Daha sonra aldığı bu yaralar yüzünden ölecektir.Son anına kadar Pip
Provis’in yanında kalmıştır.Provis hayatını kaybettikten sonra Pip hastalanır bu
dönemde Pip’e yardım elini Joe uzatmıştır.Bu durumda Pip Joe’nun değişmeyeceği
fikrini kabul etmiştir ve bundan memnuniyet duymaktadır,bunu şöyle ifade
etmektedir ‘‘Aradan bunca yıl geçmiş ben bu kadar değişmişken Joe’nun hiç
değişmemiş oluşu ne kadar harika bir şeydi.’’Bu kısma baktığımızda Pip’in artık
ebeveyni olan Joe’un değişmeyeceğini kabul ettiğini görüyoruz.Bu durumda Pip
artık ruhsal olgunluğa ulaşmıştır diyebiliriz.Pip arkadaşı Herbert ile
Kahire’ye gider ve iş bulurlar büyük bir şirkette çalışmaya başlarlar Herbert
bu şirketin ortağıdır ve zamanla Pip de bu şirkete ortak olur.Bu durum bize
winnicott’un şu ifadelerini doğrular niteliktedir. ‘‘Bir kişinin hayatının
doğru,iyi gittiğinin göstergesi,mutluluğun yolu iş ve eş seçiminin
sağlanmasıdır.Ergenlik için kariyer meslek seçimi önemlidir.’’winnicott’un
yukarıdaki ifadeleri bize her şeyin yolunda gittiğini göstermektedir. Pip
Herbert’in çalışma azmini görünce şöyle bir ifade kullanır. ‘‘Nasıl olmuştu da
bir zamanlar onun hayatta hiçbir zaman ilerlemeyeceğini düşünmüştüm?Şu sonuca
vardım ki,beni böyle düşündüren,o zamanlar yanlış şeylere değer verip
hayatı,insanları hiç anlamamış oluşumdu Herbert’te gördüğümü sandığım
becerisizlik kendimin beceriksizliğiydi’’Pip’in son söylemine baktığımızda aslında
bütün ergenlerin bir zamanlar düşündüğü sonra kabul etmek zorunda kaldıkları
gerçekleri görüyoruz.Bu kabul ergenliğin sona erip erinliğin başladığını
göstermektedir.
** Psikolog
KAYNAKÇA
Dickens,C.(2012 )Büyük umutlar,Yay.Haz.Sima Bektaş,Kent
yayıncılık,Ankara.
Düşgör,P.B.(2013) ‘‘Ergenlikte Kayıp’’2.Uluslar Arası
Rorschach ve Projektif Testler Kongresi
Özel Sayısı-1,Psikopatoloji ve Projektif Testler
Dergisi,Yansıtma.
Lauru, D. (2011) "Ergenlik Bir Gün Sonlanır mı?",
Ergenlikte Değişim ve Erişkin Yaşama
Geçiş, Yay. Haz. Talat Parman, Bağlam Yayıncılık, İstanbul,
2013.
Parman, T. (2000) Ergenlik ya da Merhaba Hüzün, Bağlam
Yayınları, İstanbul.
Chabert, C. (2004) “Ergenlikte Yitik Sorunsalı: Yas mı
Melankoli mi?” Psikanaliz
Yazıları, 9: 75-86.
Cloutier,R.Ergenlik psikolojisinde
kuramlar,:9-13,çeviren:Bekir Onur.
Blos, P. (1967) On Adolescence: A Psychoanalytic
Interpretation, The Free Press,
New York.
Winnicott.W.D.Ergenlik süreci ve kişisel yüzleşmeye olan
ihtiyacı,çeviren:Çiğdem Köse.
Coleman,J.C.(1980)The Nature of
Adolescense,Methuen,London.